Tüm kadim uygarlıklarda, değerli taşlar, kristaller sadece güzellikleri için değil,aynı zamanda şifa vermek ve beden, zihin ve ruh arasındaki dengeyi ve ahengi yaratmak için de kullanılmışlardır.
Bu taşlar milyonlarca yıl süren etkilerle, toprakta, toprak ananın elementlerinden oluşurlar. Işığı en saf ve doğal haliyle verirler. Kozmik karakteristikleri ve enerjiyi yayarlar. Hem gökyüzünün, hem de, yeryüzünün güçlerini çekerler ve dünyaya yayarlar. Piezzoelektrik taş grubudur.
Üstünüzde veya cebinizde, çantanızda, yastık altında bir taş bulundurduğunuzda, içinizde bir titreşim doğar. İçinizde, tıkanmış ya da bozulmuş durumda bulunan enerji merkezleri, değerli taşların yaymış olduğu titreşimlerle güçlenirler, tıkanıklıklar açılır ve asıl şekillerine kavuşurlar.
Taşlarla şifa çalışmalarında, insan enerjisine en yakın frekansta olan, kuarz grubunu önerilir. Kuarz, silisyum ve oksijenden oluşan, litosferin %80ini oluşturan en şifalandırıcı taş grubudur.
Kuarz grubunun (ametist, kristal kuarz, dumanlı kuarz, pembe kuarz, rutil kuarz, akik, kalsedon, obsidyen, krizopras, sitrin) sertlik derecesi 7-7,5 olup rahatlıkla duru suda yıkanabilirler.
Bu taşlar yalnız enerji yaymazlar. Bunun yanında bedenden ve çevreden gelen zararlı maddeleri de emerler. Böylece kullanan kişiyi negatif enerjiden korurlar
Kullanmadan önce onları mutlaka musluk suyunda yıkamalıyız. Yazın deniz suyunda da yıkayabiliriz veya geceden bir kap suda iki damla sirkeyle sabaha kadar bekleterek arınmalarını sağlayabiliriz. Daha sonra doğal liflerden yapılmış temiz bir kumaşla kurulamak yeterli olacaktır. Bu işlemi haftada bir kez tekrarlamanız gerekir.
Ayda bir kere de dolunay zamanında, ayışığına, balkona veya pervazın önüne koymanızda fayda olacaktır.
